Duydum ki Selim İleri kardeşimiz benim
kitap projemden esinlenerek biraz da erken davranarak ‘Türk Edebiyatında
Sevdiğim Romanlar Sözlüğü’ kitabını çıkarmış. Hem de kitabın başında bir
teşekkür falan de etmemiş. Bir daha ilk cildi basmak için dördüncü cildin
bitmesini beklememek lazımmış, öğrendim. Hem benim kitaplarım daha kalın bi
kere. Neyse Selimciğim, bu sefer affediyorum. Bi ara gel, çayımı iç. Ben de
okuyucularımla kitaptan birkaç bölüm paylaşayım.
T. D. Salincir, Çavdar Tarlasında Çocuklar:
İç Anadolu’nun çorak bir köyü olan Salincir kasabasında doğan yazarımız,
soyadını da köyünden almıştır. Çoculuğunda, Salincir köyünde doğan herkes gibi
ağır şartlarda çavdar tarlalarında ileşberlik (rençber) yapmıştır. Cumhuriyet
dönemi köy romancılığının en önemli eseri sayılan bu romanında Temel Dursun
Salincir, gerçekçiliğin köküne kibrit suyu dökmüş; ucuz iş gücünden beslenen
sistemin ocağına incir ağacı dikmiştir.
T. D. Salincir, tarlada çalışırken, cuara içmeye oturduğu bir sırada |
Yavuz Hatay, Tutunamayanlar: Modern Türk
romanının en önemli örneklerinden biri olan Tutunamayanlar, gerçek bir hadiseye
dayanan yaşamın kıyısında elim bir ölüm-kalım hikâyesidir. Baharın geldiği,
topunu hamağını alanın pikniğe koştuğu o neşeli günler bir grup genç piknik
yapmaya gider. Köfte, löp et, levrek ve tavuk kombininden oluşan bu mangal sefası;
güzel bir çoban salatası ile tamamlanmıştır. Gençler iyice doyarlar. Soda falan
da kesmez. İçlerinden birisi çekirdek poşetini eline alır ve ‘haydin biraz
yürüyelim’ der. Gençler gezinir, biraz da oksijen çarpmıştır tabi. Dik bir
yarın yanına gelirler. Bir de ne olsun, altlarındaki toprak kayıverir. Bazıları
topraktan çıkan köklere saçaklara tutunur, kurtulur. Ama diğerleri… İşte onlar
Tutunamayanlar…
Derler ki Sömestır Sami, Yavuz Hatay'ın unutulmaz eseri Tutunamayanlar'dan esinlenmiştir... |
Selami Kafa, Matmazel Noralya’nın Masaj
Koltuğu: Türk bilimkurgu romanının psikolojik gerilimle ilk birleştiği romandır
diyebiliriz. Günümüzde her AVM’de ve berberde kolayca rastlayabileceğimiz masaj
koltuğu icadı sevgili Selami Kafa’nın bu romanına dayanır. Yaşlandığı için bel
ağrıları çeken bir Büyükada sakini olan Matmazel Noralya, günlüklerinde hem oturup
dinlenebileceği hem de kendisine masaj yapabilecek bir koltuğun hayalinden
bahsetmiştir. Bu hayalini birtakım çizimlerle canlandıracaktır. Ferit adlı bir
bilim adamı bu notlara ulaşır ve tıp tarihine geçecek masaj koltuğunu
geliştirir. Tabi fikri çalınan Matmazel’in ruhu Ferit’i rahat bırakmaz…
Selami Kafa'nın ünlü eserinde bahsi geçen Matmazel Noralya'nın Masaj Koltuğu, Matmazel Noralya'yı da masaj deneyimi yaşarken görmektesiniz.... |
Mehmet Hâdi Kantutar, Huzur: Kantutar bu
romanında emeklilik günlerinde Ayvalık, Edremit ya da Çandarlı gibi deniz
kenarı yeşil bir yere yerleşip huzuru bulmaya çalışan Mümtaz’ın hikâyesini
anlatmaktadır. Fakat, Mümtaz’ın kurnaz tanıdığı Suat tüm kötülükleri yapmak
için and içmiştir. Heavy Metal müziğinin elektrogitar riffleri roman boyunca
bir ‘leit motive’ gibi romanın arka planında yer almıştır.
Edebiyatçı senarist Kerim Pireli
30.4.2015, Kazan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder